Bir akşam, evin sıcaklığında, içimi saran bir huzur vardı. Günün yorgunluğu, zihnimin her köşesini sararken, bir şey vardı ki, beni uzun zamandır düşünmeye sevk ediyordu. Ne zaman, ne şekilde ve neden insanın içi “melermek” ister? Ya da melermek nedir gerçekten? Birazdan size anlatacağım hikâye, bu sorunun cevabını arayan bir yolculuk olacak. Kendinizi kaybettiğiniz ya da bulduğunuz o anları hatırlayın. Hazırsanız, başlayalım.
Melermek Nedir? İçsel Bir Yolculuk
Birçok kelime vardır ki, anlamları zamanla kaybolur, eskir ve halk arasında yeni anlamlar kazanır. Fakat “melermek” kelimesi, Türkçede gerçekten anlamını tam olarak bulmakta zorlanan bir sözcüktür. Kimi için ‘dönmek’, kimi için ‘yüzleşmek’ ya da ‘kendini kaybetmek’ demek olabilir. Ancak, bu kelimeyi en iyi anlatan, duygu yüklü bir hikâyedir.
Hikâyenin Başlangıcı: İki Karakter, İki Farklı Yaklaşım
Bir zamanlar, Melis ve Ahmet adında iki eski dost vardı. İkisi de birbirini çok severdi, fakat hayatları çok farklıydı. Melis, her durumda insanlara empatik yaklaşan, duygusal biriydi. Ahmet ise pragmatik bir zihinle hareket eder, çözüm odaklı düşünürdü. Bir gün, ikisi de karşılaştı. Her şey bir işyerindeki yoğun toplantıdan sonra başlamıştı.
Melis, çalıştığı projede zorluklarla karşılaşıyor ve bunları arkadaşına anlatıyordu. Ahmet ise her zaman olduğu gibi çözüm önerileriyle Melis’in karşısına çıktı.
“Melis, şunları şunları yaparak bu durumu düzeltebilirsin,” dedi Ahmet, sakin bir şekilde. “Bu kadar duygusal olmana gerek yok. Şu anda odaklanman gereken tek şey sonuç.”
Melis, Ahmet’in önerilerine karşılık vermedi, sadece sessizce dinledi. Ahmet’in çözüm odaklı yaklaşımı ona yabancıydı, ama biraz da kıskanıyordu. Çünkü ne zaman sıkışsa, Ahmet’in hayatı her zaman planlı, düzenli ve mantıklıydı.
İçsel Melermek: Gerçekleşen Bütünleşme
Bir hafta sonra, Melis bir sabah Ahmet’e büyük bir haber verdi: “Ben değiştim, Ahmet. Gerçekten değiştim.” Ahmet, Melis’in söylediği kelimeleri anlamlandıramadı. Nasıl bir değişim?
Melis, derin bir nefes aldı ve biraz sessiz kaldı. “Hikâyemi değiştirdim. Artık sorunları sadece çözmek değil, onlarla barış yapmaya başladım. Kendi içimde yaşadığım melermek duygusunu kabul ettim.”
Ahmet, bu kelimenin ne olduğunu tam olarak bilmese de, onu ne kadar iyi hissettirdiğini fark etti. Melis’in bir şeyleri kabullenmeye başladığına şahit olmak, Ahmet’i zorlamıştı. Gerçekten de, bazen hayatı sadece düzeltmek yetmez; bazı şeylerin içinde kaybolmak, onlarla barış yapmak gerekir.
Melis, o anda “melermek” kelimesinin anlamını içsel bir yolculuk olarak tarif etti. Melermek, bir şeyin içinden geçmekti. Duygularıyla yüzleşmekti. Kendi içindeki zorlukları, kırgınlıkları ve kalp acılarını kabul etmekti.
Ahmet, çözüm odaklı yaklaşımıyla hayatında her şeyi düzenlemeye çalışırken, Melis, insanın kendi duygusal karmaşasına dokunmayı ve anlamayı seçmişti. Melermek, onun için bir geçişti, bir yeniden doğuştu.
Melermek ve İnsanın Kendine Dönüşü
İşte melermek tam da budur. Kendimizi kaybettiğimiz, duygusal olarak alt üst olduğumuz anlarda, bir çözüm bulmak yerine, iç dünyamıza dönüş yapmalıyız. Melermek, aslında bir nevi kendine dönmektir. Bazen çözüm aramak yerine, hissetmek gerekir. Kalbinizin sesini dinlemek ve her şeyi olduğu gibi kabul etmek, melermenin özüdür.
Bir insanın melermesi, her zaman dışarıdan görülmeyebilir. Bazen bir anlık sessizlik, bazen bir gözyaşı, bazen de yalnız başına geçirilen bir zaman dilimidir. Ama sonrasında içindeki huzurun ne kadar değerli olduğunu fark eder insan.
Ahmet, bir süre sonra Melis’in değişimini anlamaya başladı. Kendini çözüm arayarak çok fazla yıpratmıştı. Melis’in daha farklı bir yoldan ilerlemesi ona da ilham verdi. Bu süreç, ikisinin de hayatını derinden etkiledi.
Sonuç: Melermek, Bir İleriye Gitme Şekli
Sonuç olarak, melermek sadece bir kelime değil, bir yolculuktur. Hayatın her alanında, bazen duygusal bir çözüm aramak yerine, duyguları kabul etmek gerekir. Bu, ne yazık ki pratik ve çözüm odaklı zihniyetle yapılan bir şey değildir. Bu, bazen kendini kaybetmek, bazen de kendini bulmaktır.
Şimdi, siz değerli okuyucularım, kendi hayatınızda melermeyi nasıl deneyimlediniz? İki farklı yaklaşımı karşılaştırdığınızda, içsel yolculuğunuzda hangi yolu seçtiniz? Yorumlarda bu konuda sizinle sohbet etmeyi çok isterim.